9 Ocak 2011 Pazar

4 yildir yok






Siz hic bir arkadasinizin 3. sayfa haberlerindeki gibi  ustu gazete kagitlariyla ortulmus fotografini gordunuz mu? Ben gordum.. Hep baskalarinin basina gelir zannederdim boyle seyler, oyle degilmis.


Gazetelerin 3. sayfalarina yillardir bakmiyorum, yanimda bakilmasina da pek musade etmiyorum. Cunku gorunce dayanamiyorum, ve bu haberler yokmus gibi gozumu kapatmayi tercih ediyorum. Ben gozumu kapatinca bu haberler azaliyor mu? Zannetmiyorum.


Mesela 4 yil once bir fotograf gordum ben, ustelik 3. sayfa haberi de degildi. Butun kanallarda ayni fotograf, ayni goruntuler. Iste bu fotograf hic gozumun onunden gitmedi. Yerde yatan uzeri gazete kagitlariyla ortulmus o adam Hrant Dink’ti.. O ana kadar sadece birkac yazisiyla tanigidim bir adam. Evet yine birini tanimak icin gec kalmistim. Zaten hep yapiyordum bunu, birini daha iyi tanimak icin O’nu yitirmis olmak sarti vardi sanki bilmeden bir yerlerde imzaladigim. Yuz yuze tanisma firsatim olsaymis eger o yerde yatan adama “abi” derdim buyuk ihtimalle, “Hrant abi..” Evet tam “abi” gibi sevebilecegim, guvenebilecegim bir adam. Tanimak icin kaybetmis olmak sarti dedim ya, Hrant abi’nin olumunden sonra okudum O’nun yazilarini. Ilkokuldaki “okudugumuzu anladik mi” kosesinin onemini, O’nu anlamayan, anlamak istemeyen bile bile yanlis anlayan insanlardan sonra daha iyi kavradim. Hrant abi Ermeni’ydi, bu topraklarda “baris”tan bahseden bir Ermeni. Yani ne Isa’ya ne de Musa’ya yaranabilenlerden.. Zoru secmisti cunku dogru bildigi, hak bildigi yol, zor olandi, cetrefilli olandi. Bu topraklarda “baris”tan bahsetmek zaten hep zordu, hala da zor. Ama iste O bahsetti, ve birilerini fena halde rahatsiz etti..


Sonra duydum ki iki kizi varmis babamla yaklasik ayni yaslarda olan Hrant abi’nin. “Kiz cocuklari babalarina duskun olur” sozu her zaman bir klise degil biliyorsunuz degil mi? Kiz cocuklarinin bazilari babalarina hakkaten duskun olur. Kafalarinda/kalplerinde “baba” figurunun oldugu yeri kimseyle paylasmak istemezler. Bir idoldur babaları onlar için, tanistiklari erkeklerde babalarindan ozellikler ararlar, kabul etmek istemeseler de ne kadar cok ortak ozellik gorurler, o kadar icten ice sevinirler. Sanirim Sera da, Delal de boyle kiz cocuklariydilar. Cogu kiz cocugu gibi babalarina duskun.. Ve belki de biraz kizgin.. Onlara gore, zor olani secmeyip  hep beraber gitselerdi yurtdisina, orada bir hayat kursalardi kendilerine belki de hayatta olacakti babalari.. Aslinda belki de normal bir ulkede olsaydik da hayatta olacakti babalari. Hangi ulkede polisin, jandarmanin haberi olur da gupegunduz oldurulur ki bir insan?


Bu sorular 4 yildir hep soruluyor, ama bir turlu cevap alinamiyor. Soranlara bir de ben eklensem ne degisecek? Hicbir sey.. Zaten 4 yildir Hrant abi de yok.. Bandista da demiyor mu aynisini “Hicbir seyin sarkisi”nda; 
bir kaldırım ortasında yatıyor/yarasından yalanınız sızıyor/Hrant kalkıyor hesap soruyor/güneş güneş yine doğuyor. 
Gunes yine doguyor ama bir turlu sorulara cevaplar bulunamiyor..


Siz hic bir arkadasinizin ustu gazete kagidiyla ortulmus fotografini gordunuz mu demistim ya, ben 2 ay once gordum, bunun ne demek oldugunu o zaman anladim ben. 2 ay once trafik kazasinda bir arkadasimi kaybettigimde bir fotografla dagilmanin, paramparca olmanin ne demek oldugunu gordum ben. Hickiriklara bogulmanin bir ise yaramadigini o zaman gordum ben, bir kerecik simsiki sarilabilseydim demenin bir ise yaramadigini gordum ben. Ve 4 yildir Hrant abi’nin fotografini her gordugumde “ben boyle etkileniyorsam ailesi, esi Rakel, oglu Arat, ozellikle de kizlari, cani kizlari Delal ve Sera kim bilir nasil etkileniyordur” sorusunun cevabini 2 ay once ogrendim ben, ve sanirim onlar da boyle seylerin hep baskalarinin basina gelmedigini 4 yil once ogrendiler..


09.01.2011

Capa


sareri hovin mernem daglarinin ruzgarina oleyim anlamina gelen Ermenice bir turku, Hrant Dink'in de sevdigi sarkilardan biri oldugu rivayet ediliyor..